Ekonomist/Siyasetçi

sorunlara değil çözümlere odaklı 

 

 

Soru:

Emekli maaşları ne kadar artarsa emekliler rahat bir nefes alır?
 

Cevap:

Ne kadar artarsa artsın mevcut sistemde emekliler asla rahat bir nefes alamaz.
Belki geçici bir süre için bu mümkün olabilir, ancak uzun vadede refah artışı sağlanması mümkün değildir.
1980'lerde emeklilik pek bilinmiyordu. 1990'larda ise daha popüler hale geldi. O dönemlerde her 8 çalışan için 1 emekli bulunuyordu ve devlet, 8 çalışandan alınan SGK primleriyle 1 emekliye ödeme yapabiliyordu. Ancak bu oran, her 10 yılda bir azalarak 2010'larda 4-5 çalışana 1 emekli seviyesine düştü. Günümüzde ise bu oran 3-4 çalışana karşılık 1 emekli durumuna gelmiştir (*1).
Devletin topladığı SGK primlerini tam olarak nasıl değerlendirdiğini bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var: Emekliye ödeme yapılacağı gün, SGK’lı çalışanlardan alınan primler yeterli olmadığından devlet, para basma yöntemi (*2) ile bu ödemeleri gerçekleştiriyor. Bu durum, her  maaş artışında Türk Lirası’nın değer kaybetmesine ve dolayısıyla genel refah kaybına yol açıyor.
Bu nedenle, emekli maaşlarının artmasından ziyade, sistemin olması gerektiği şekilde işlemesini talep etmeliyiz. Aksi takdirde mevcut sistemle her yılın 2 ayını “Maaş ne olacak?” tartışmasıyla, diğer 2 ayını ise “Yetiyor” ya da “Yetmiyor” tartışmalarıyla geçiririz. Bu süreçte dünyada olup biteni kaçırmaya devam ederiz. Ayrıca, emekli sayısının çalışan sayısına oranı arttıkça refah kaybı da devam edecektir. Mevcut sistem sürdürüldüğü sürece, durum her geçen gün daha kötüye gidecektir.
 
 
Peki, ne olsaydı bu olmazdı? Olması gereken nedir?
SGK’lı çalışanların ödediği prim, asgari ücretli bir çalışan için 2024 yılında ortalama 7.000 TL’dir. Bunun yaklaşık 5.500 TL’si emeklilik için ayrılmalı ve emeklilik fonlarında değerlendirilmelidir. Çalışan emekli olduğunda bu primlerin birikmiş hali, emekli aylığı olarak ödenmelidir.
Örnek:
SGK’lı bir çalışan, emeklilik primi için aylık 5.500 TL ödediğinde, 25 yıl boyunca prim ödediğini varsayalım.
Hiçbir getiri sağlanmasa bile, 5.500 TL’lik prim, 25 yıl boyunca emekli maaşı olarak ödenebilir.
Ancak, devlet bu primleri yüksek getirili yatırımlarda değerlendirirse (örneğin: otoyol, köprü, baraj, havaalanı gibi yatırımlar), emekli maaşları çok daha yüksek olabilir.
Örneğin, İstanbul-İzmir Otoyolu gibi çok kârlı bir yatırım, yaklaşık 6 aylık SGK primleri ile finanse edilebilir. 5-10 yıl içinde yatırım maliyetini karşılayan bu tür girişimlerle, primler 25 yıl boyunca ortalama 3 kat getiri sağlayabilir.
  
Ana para: 5.500 TL
Getiri: 5.500 TL x 3 = 16.500 TL
Toplam emekli maaşı: 22.000 TL olabilir.
Bu maaşlar, para basılarak değil, birikimlerden sağlanacağından Türk Lirası’nın değer kaybına neden olmaz. Böylelikle alım gücü korunur. Bu kadar yüksek getiri sağlanamasa bile, örneğin 10.000-12.000 TL’lik maaşlar, değer kaybı olmadan ödenebilir. Ancak bu uygulama hayata geçirilmediği sürece, emekli refahının artması mümkün olmayacaktır.

Notlar:

   1-Çalışan ve emekli sayıları hesaplanırken SGK’lı çalışanların önemli bir kısmının tahakkuk eden primlerini ödemediği göz önünde bulundurulmalıdır.

   2-Para emisyonu yalnızca basılan kağıt parayla değil, banka hesaplarında varmış gibi gösterilen kaydi para ile de yapılabilmektedir.

 

Selam ve saygılarımla,
Murat Altuntaş
ACP Genel Başkanı